Anksiyete ve Kaygı Bozukluğu
Anksiyete nedir?
Diğer bir adı kaygı bozukluğu olan anksiyete kişinin günlük hayattaki olaylara elinde olmadan aşırı kaygıyla yaklaşmasıdır. Kaygı beynin strese verdiği tepkidir ve ileride yaşanma ihtimali olan tehlikelere karşı uyarma şeklidir.
Gün içinde sahip olduğumuz ruh hali sürekli değişkenlik gösterebilir. Anksiyete ise mevcut ruh halinin korku, endişe ve kaygı ile buluşmasıdır. Tedbirli olmak, zarar verici şeylerden kendimizi korumak için anksiyete hayatın bir parçası haline gelmiştir. Fakat her şeyde olduğu gibi burada da fazla olan zararlıdır. Gereğinden fazla ve uzun süren anksiyete kişinin hayatını zorlaştırmaya başlar.
Anksiyetenin belirtileri nelerdir?
Hem fiziksel hem de ruhsal sağlık üzerinde olumsuz etkileri vardır. Nefes darlığı, kalpte çarpıntı, baş dönmesi, mide bulantısı, vücutta ağrı, uykusuzluk, ellerde titreme, kaslarda gerginlik anksiyetenin vücut üzerinde olan belirtilerinden bazılarıdır. Ruhsal olarak gözlemlenebilen belirtilerden en yaygın olanı ise kötü düşünmek ve hissetmektir. Hissedilen korku ölümü düşündürüp endişe ettirecek kadar fazladır. Çabuk öfkelenip zor sakinleşmek söz konusu olduğundan genel olarak gergin ve stresli bir hal mevcuttur. Başka psikiyatrik bozukluktan kaynaklı belirtiler de anksiyetenin sebebi olabilir.
Kimlerde anksiyete bozukluğu görülür?
Çoğu psikolojik rahatsızlıkta olduğu gibi anksiyete bozukluğu erkeklere oranla kadınlarda daha fazla görülür. Yine cinsiyetten kaynaklı uygulanan gereksiz baskılar ve aşırı korumacı tavırlarla büyütülen çocuklar da ilerleyen zamanlarda risk altında olacaktır. Çocukken bilinçaltına işlenen durumlar, yaşanan olumsuzluklar, travmalar ve mutsuzluklar anksiyeteye açık bir kişilik meydana getirir.
En çok etkileyen faktörlerin başında ise genetik yatkınlık gelir. Aile ve akrabalardan herhangi birine konulan anksiyete teşhisi genler aracılığıyla kendinden sonrakilerde de aynı hastalık bulunma ihtimalini yükseltir. Bunun dışında kişinin karakteristik özellikleri elbette hastalığın tetiklenmesinde etkilidir.
- Değişime kapalı olup değişikliklere alışmakta zorlanan ve genelde katı bir düşünce yapısına sahip olmak
- Yaşam boyunca sıkça karşılaşılan ve endişe verici olaylarla karşılaşmak. Örneğin kayıplar, ayrılıklar, sağlık sorunları
- Güvensiz bağlanmak
- Evham yapmaya meyilli ve titiz olmak
Anksiyete bozukluğu yaşamaya daha yatkın olan kişilerin özelliklerindendir.
Anksiyete bozukluğunun sebepleri
Negatiflik içeren düşünsel, duygusal ve bedensel etkilerin bütünleşerek anksiyetenin hastalık boyutuna gelmesine sebep olur. Yani kişi sürekli kötü olaylar yaşayacağını düşünür. Hep bir korku içindedir ve çarpıntı yaşamaya başlar, anksiyetesi artar.
Anksiyete bozukluğunun çeşitleri
Genelleştirilmiş anksiyete bozukluğu: nedensiz yere korku ve endişeye kapılmaktır.
Panik atak: ani ve yoğun korkunun şiddeti arttığında kişinin kontrolden çıkarak kalp krizi geçiriyor ya da ölüyor gibi hissetmesine sebep olur.
Sosyal anksiyete bozukluğu: başkalarının kendi üzerinde vereceği tepkiyi ve yapacağı yorumu fazlasıyla önemseyerek kaygı duymaktır. Alay edilme endişesi hakimdir.
Agorafobi: kalabalık içinde bulunurken hareketlerin daha kısıtlı olması sebebiyle acil bir durumla karşılaşıldığında yaşanan korku ve kaygıdır.
Ayrılık kaygısı: değerli görülen kişilerin her an yanında olmalarını isteyip uzaklaşıldığında sıkıntılı hissedilen bir anksiyete tipidir.
Seçici dilsizlik: bir tür sosyal kaygı sonucu ortaya çıkmıştır. Ailesiyle iletişime rahatça geçebilen çocuklar toplum içinde konuşma yetisini kaybetmektedirler.
Burada yer alan anksiyete çeşitlerinin yapı taşı hissedilen kaygıdır. Alt başlıklarda incelenme sebebi ise farklı zamanda, yerde ve miktarda gerçekleşiyor olmasıdır.
Anksiyete bozukluğunda tedavi yöntemleri
Anksiyetenin tedavisinde yaygın olarak kullanılan bazı yöntemler vardır. Kişi için hangisinin uygun olacağı dememe yanılma yoluyla belirlenir.
Kaygı semptomlarını azaltmak için bu süreçte terapist desteği alınır. Psikoterapiler sayesinde geliştirilen farkındalıkla anksiyeteyi anlama ve yönetme bakış açısı kazandırılır. Bilişsel davranışçı terapisi ise hastaya olumsuz ve panik yaptıran düşüncelerin olumluya nasıl dönüştürülebileceğini öğreterek bu yolda ona kılavuzluk eder. İlaç tedavisi kısa süreli rahatlama sağlar fakat kalıcı bir tedavi yöntemi olarak kullanılamaz.
Anksiyete tedavisi olmayan bir psikolojik hastalık değildir. Bu sebeple kendi içinizde mücadele etmek yerine bir uzmandan yardım almak gerekmektedir.
Kaygı Bozukluğu Sebepleri
Kaygı Bozukluğu Nasıl Düzeltilir
Detaylı Bilgi İçin Benimle İletişim Kurabilirsiniz .
Panik Atak ve Panik Bozukluk Makalemi Okudunuz mu ? Tıklayınız
Bir yanıt yazın