Bağımlılıklarda EMDR Terapisi
Bağımlılık, madde kullanımı (alkol, uyuşturucu vb.) veya davranışsal süreçler (oyun, kumar, alışveriş vb.) aracılığıyla bağımlılık yapan maddeler veya etkinliklerle ilişkilidir. Bağımlılığın temelinde, beynin ödül sistemi ve motivasyonel süreçlerdeki değişiklikler yer alır. Bağımlılık hem fiziksel hem de psikolojik olarak kişiyi etkileyebilen karmaşık bir beyin hastalığıdır.
Bağımlılık, birçok kişinin karşılaştığı ciddi bir sorundur. Genellikle fiziksel ve psikolojik sağlık sorunlarına yol açabilir. Bağımlılığın tedavisi zorlu olabilir, ancak EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) terapisi, bağımlılıkla mücadelede etkili bir yaklaşımdır.
EMDR terapisi, 1980’lerde Dr. Francine Shapiro tarafından geliştirilen ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) tedavisinde etkili olduğu kanıtlanan bir terapi yöntemidir. Ancak, son yıllarda bağımlılık tedavisinde de kullanımı artmıştır. EMDR terapisi, bireyin travmatik deneyimlerini yeniden işleme ve duygusal iyileşme sürecini teşvik etmek için görsel, işitsel veya dokunsal uyarıcıları kullanır. Terapi, bireyin travmatik anılarını, duygusal tepkilerini ve düşüncelerini yeniden yaşamasını ve bunları daha sağlıklı bir şekilde işlemesini sağlar. Kişinin travmatik deneyimlerin yeniden işlenmesini hedefler. Bu uyarıcılar, travmatik deneyimlerle ilişkili duygusal ve bilişsel içerikleri harekete geçirir ve beynin doğal iyileşme mekanizmasını aktive eder. Emdr terapisi, bu süreçte bireyin travmatik deneyimleriyle başa çıkmasına yardımcı olur ve duygusal iyileşmeyi teşvik eder.
Bağımlılık genellikle travmatik deneyimler, stres ve duygusal bozukluklarla ilişkilidir. EMDR, travmatik deneyimlerin neden olduğu duygusal sıkıntıları hafifletmek, travmanın etkilerini azaltmak ve bağımlılık sürecini etkileyen kilit noktaları ele almak için kullanılabilir. Bu terapi yöntemi, bireyin bağımlılıkla ilişkili tetikleyicileri hatırlamasını, duygusal tepkilerini deneyimlemesini ve daha sonra bu deneyimleri yeniden işlemesini sağlar. Bağımlılıkla ilişkili tetikleyicilerini ve travmatik deneyimlerini yeniden işlemesine yardımcı olarak bağımlılık semptomlarının azaltılmasına katkıda bulunur. Ayrıca, bireyin dürtüsel davranışlarını kontrol etme becerilerini güçlendirir ve bağımlılığa yönelik düşünce ve inançlarını yeniden yapılandırmasını sağlar. Böylece, bağımlılıkla ilgili travmatik deneyimlerin etkisi azalır ve kişinin bağımlılığa bağlı dürtüler ve davranışlarla başa çıkmasına yardımcı olur.
EMDR’nin bağımlılıkla ilişkili semptomların azalmasında, dürtüsel davranışların kontrol edilmesinde ve yeniden düşünme süreçlerindeki değişikliklerde etkili olabileceği bulunmuştur. Ayrıca, EMDR terapisi, bağımlılıkla mücadeledeki diğer terapi yöntemleriyle birlikte kullanıldığında daha iyi sonuçlar verme eğilimindedir.
Uzm. Psk. İlknur Çelik
Bir yanıt yazın