ALKOL BAĞIMLILIĞI (ALKOL KULLANIM BOZUKLUĞU)

ALKOL BAĞIMLILIĞI (ALKOL KULLANIM BOZUKLUĞU)

Alkol bağımlılığı dışarıdan bakıldığında yalnızca bir alışkanlık, bir irade meselesi gibi algılanabilir. Oysa çoğu zaman, bu davranışın ardında susturulamayan bir acı, tanınmamış bir duygu ya da unutulmaya çalışılan bir geçmiş vardır. Alkol, yalnızca bir madde değil, çoğu kişi için bir “rahatlama”, bir “kaçış”, hatta bir “kimlik” haline gelir.

Danışanlar terapiye geldiklerinde sıkça şöyle der:

“Yalnız kaldığımda içmeden duramıyorum.”
“İçince içimdeki her şey susuyor.”
“O an rahatlıyorum, ama sonra daha kötü hissediyorum.”

Bu ifadeler, alkolün yalnızca fiziksel değil; psikolojik bir bağ kurma biçimi olduğunu gösterir. Alkol bağımlılığı çoğu zaman, duyulamamış duyguların, ifade edilememiş öfkenin ve karşılanmamış sevgi ihtiyacının bir dışavurumudur.

Neden İçilir? Alkolün Psikolojik İşlevleri

Alkol birçok kişi için şu ihtiyaçlara geçici de olsa yanıt verir:

  • Bastırılmış duyguları susturmak
  • Sosyal kaygıyı azaltmak
  • Yalnızlık hissini yatıştırmak
  • Travmatik anılardan kaçmak
  • İçsel boşluğu doldurmak
  • Kendilik değerini geçici olarak artırmak

Kişi çoğu zaman alkolü bırakmak istemesine rağmen, bunu bir türlü başaramaz. Çünkü alkol yalnızca “bir madde” değil, duygularla başa çıkmanın öğrenilmiş bir yolu haline gelmiştir. Onu bırakmak, sadece alkolü değil; onun bastırdığı duygularla da yüzleşmeyi gerektirir.

Dopamin ve Alkol: Haz, Döngü, Tükenme

Bağımlılığı anlamak için yalnızca psikolojik değil, nörobiyolojik boyutu da bilmek gerekir. Alkol, beynin ödül sistemiyle doğrudan etkileşir. Bu sistemin merkezinde yer alan madde ise: dopamin.

  • Dopamin, haz ve motivasyonla ilişkili bir nörotransmitterdir.
  • Alkol alındığında dopamin salınımı hızla artar. Kişi kısa süreli bir keyif, rahatlama ve gevşeme hisseder.
  • Bu suni haz beyinde bir ödül sinyali yaratır ve kişi tekrar aynı hissi yaşamak için alkol arayışına girer.
  • Zamanla beyin, doğal yollarla dopamin üretmeyi azaltır.
  • Artık kişi sadece alkol alarak değil, alkol almadığında da eksiklik hisseder.

Bu döngü şuna benzer:
İlk başta haz için içilir, sonra o hazzın yokluğundan kaçmak için.

Alkol Bağımlılığının Psikolojik Dinamikleri

Alkolle kurulan ilişki çoğu zaman geçmişten taşınan duygusal yaralara dayanır.

Sıklıkla görülen psikolojik altyapılar:

  • Duygusal ihmal: Çocuklukta duygularına alan açılmayan birey, onları bastırarak büyür. Alkol bu duyguları susturur.
  • Bağlanma problemleri: Güvensiz bağlanan bireyler, alkolü bir “duygusal destek” gibi kullanabilir.
  • Travmatik yaşantılar: Travmalarla baş etmek için kaçış yolları aranır. Alkol bu kaçışın en kolay erişilen formudur.
  • Değersizlik inancı: “Zaten kimseye faydam yok.” gibi iç sesler, kendine zarar verme davranışını tetikleyebilir.
  • Mükemmeliyetçilik: Başarılı olma baskısıyla büyüyen bireyler, alkolü gevşemek ya da başarısızlık hissinden kaçmak için kullanabilir.

İç Sesten Kaçış

Terapide duyulan bazı cümleler:

  • “İçmediğimde her şey çok gerçek ve sert.”
  • “Alkolken daha iyi biri oluyorum sanki.”
  • “Beni rahatlatan tek şey bu.”
  • “Bazen sırf uyuyabilmek için içiyorum.”
  • “İçmediğim zaman kendime tahammül edemiyorum.”

Bu cümleler, alkolün bir “rahatlama aracı” olmaktan çok, kendiyle baş başa kalamayan bir zihnin savunması olduğunu gösterir.

Alkolü Değil, Acıyı Anlamak

Terapide amaç yalnızca alkolü bırakmak değil; onun neden hayatın bir parçası haline geldiğini anlamaktır. Çünkü alkol bırakıldığında ortaya çıkan yalnızlık, kaygı, suçluluk gibi duygularla başa çıkmak için yeni yollar gerekir.

BDT (Bilişsel Davranışçı Terapi)

  • Alkol kullanımını tetikleyen otomatik düşünceler çalışılır:
    • “Alkolsüz rahatlayamam.”
    • “Herkes içiyor, ben de içmeliyim.”
    • “Bir tek bu iyi geliyor.”
  • Bu inançlar yeniden yapılandırılır, işlevsiz davranışlar yerine sağlıklı baş etme yolları geliştirilir.

EMDR

  • Alkol kullanımını başlatan veya sürdüren travmatik anılar EMDR ile çalışılır.
  • “İçmeden dayanamam” hissiyle ilişkili tetikleyici anlar hedeflenir.
  • Utanç, suçluluk, değersizlik gibi duygular EMDR protokolleriyle nötrlenebilir.

Motivasyonel Görüşmeler

  • Danışanın değişime ne kadar hazır olduğu keşfedilir.
  • Yargısız, destekleyici bir ilişki kurularak içsel motivasyon güçlendirilir.
  • “Neden bırakmak istiyorum?”, “Bırakırsam ne kazanırım?” gibi sorularla kişi kendi çözümünü geliştirir.

Sonuç: Alkolü Değil, Duygularını Tanımaya Cesaret Et

Alkol bağımlılığı bir “irade sorunu” değil, duygularla baş edememe biçimidir. Bırakılması gereken çoğu zaman sadece içki değil; onun ardına gizlenmiş yalnızlık, travma, sevgisizlik ve suçluluk duygularıdır.

Alkolün yokluğunda değil, onun susturduğu duygularla kalabildiğinde iyileşme başlar.

Ve belki ilk kez, kendini uyuşturmadan da taşıyabileceğini fark edersin.

Çünkü iyileşmek, bir şeyden vazgeçmek değil, kendinle yeniden karşılaşmaktır.

Bu gönderiyi paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Whatsapp
Hemen Arayın
× Whatsapp